Coğrafyamız
Yasin Aktay: İsrail Mescid-i Aksa’dan İslam dünyasının nabzına bakıyor
'Suriye’de, Yemen’de, Irak’ta, Libya’da Müslüman kanı gövdeyi götürürken, Mısır’da askeri darbe neticesinde ülke her bakımdan tam bir karanlığa gömülürken İslam dünyasının asıl sorun alanından Filistin’den ses seda çıkmıyordu.'
Müslümanlar tarihlerinin hiçbir döneminde olmadığı gibi birbirleriyle uğraşıp birbirlerinin kanını dökerken, akla ilk gelen soru, bütün bu olup bitenlerin kimin işine yaradığıydı elbet:
Malum, FETÖ’nün GüneydoÄŸu’daki dost ülkesi Ä°srail’in bütün bu olup bitenlere karşı derin ve anlamlı sessizliÄŸi en çok dikkat çeken ÅŸeydi.
Müslümanlar birbirlerine düşmüşken, alışık olduÄŸumuz ÅŸekilde Kudüs’te, Filistin’de ağır bir provokasyondan anlamlı bir biçimde uzak duruyordu. 1967’den beri iÅŸgal altında tuttuÄŸu bölgelerde neredeyse rutin olarak uygulamakta olduÄŸu yeni yerleÅŸim yerleriyle ilgili planlarını sessiz sedasız yine sürdürüyordu. Ama o kadarlık uygulama Müslümanların kendi ağır meÅŸguliyetleri arasında dikkat bile çekmiyordu artık.
Ä°srail’in en büyük gücü, elbette ki kendi askeri veya insani gücü deÄŸil, Müslümanların lakaytlıkları, ilgisizlikleri ve tabii ki ihanetleri.
Ä°srail’in son birkaç yıldır özellikle Suriye konusundaki derin sessizliÄŸinin, aslında olup bitenlerin onun stratejik hedeflerine hizmet ediyor olmasından kaynaklandığı bir sır deÄŸildi. Ä°srail’in etrafındaki ülkelerin parçalanması, hiçbir güçlü ordunun kalmaması, ortaya çıkan unsurların birbirleriyle uÄŸraşırken Ä°srail’i unutması Ä°srail’in en saÄŸlam güvenlik ve bölgesel etkinlik stratejisi.
Mısır’da yaÅŸanan darbenin Ä°srail güvenliÄŸinin imdadına yetiÅŸmiÅŸ bir geliÅŸme olduÄŸu bizzat Ä°srailli kaynaklarca defalarca ifade edildi. Potansiyel olarak ve tarihsel olarak Ä°slam dünyasının en büyük güçlerinden biri olarak Mısır’ın gündeminde Ä°srail’in Müslümanları tahrik, mukaddesatına tecavüzüne direnmek, itiraz ve muhalefet etmek gibi bir konu yok. Aksine Ä°srail ne yaparsa yapsın ona yardım etmek var. Darbeci Sisi, muhtaç olduÄŸu meÅŸruiyeti Ä°srail’e kayıtsız ÅŸartsız sadakatte bulacağını düşünüyor çünkü.
Yemen, Suriye, Libya ve Irak’ta yaÅŸanmakta olan parçalama operasyonları da Ä°srail’in stratejik planlarına harfi harfine uyan, elini deÄŸdirmeden gerçekleÅŸen geliÅŸmeler. Bu bölgelerde Müslüman dünyanın yabancı müdahalelere alan bırakmayacak bir etkinlik ortaya koyabilmesi için yeni inisiyatifler geliÅŸtirmesi gerekiyor.
Ancak bu inisiyatifi geliştirmesi beklenen, bazı yerlerde bu inisiyatifi de almakta olan ülkelerin Katar kriziyle birlikte apayrı bir gündemlerinin olduğu ortaya çıktı.
Aslında bu vesileyle bir ÅŸey daha ortaya çıktı: Malum, Katar krizini tetikleyen süreç Katar emirine atfedilen ve Suudi Arabistan’ı rahatsız eden ve muhtevasında Ä°ran’a destek, Suudi Arabistan’a eleÅŸtiriler bulunan tweetlerdi. Katar o tweetlerin kendi resmi hesaplarına bir siber saldırı sızması neticesinde uydurulmuÅŸ olduÄŸunu söyleyerek kendini savunduÄŸu halde dört ülkenin kendi aleyhine bir operasyona baÅŸlamasına engel olamamıştı. ABD’li yetkililer ise geçtiÄŸimiz günlerde bu konuda Katar’ı doÄŸrulayarak o tweetlerin üstelik BAE merkezli bir siber saldırı merkezince üretilmiÅŸ olduÄŸunu açıkladı.
BAE NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
Aslında bu gerçek, Libya, Yemen ve Suriye’de olup bitenlerle birleÅŸtirildiÄŸinde BAE’nin ne yapmaya çalıştığı hususunda tabloyu çok daha iyi netleÅŸtirmektedir. Müslüman dünyanın bunca meÅŸgalesi yetmiyormuÅŸ gibi Katar’a karşı gerçekleÅŸen bu ittifakın sorunları çok daha fazla derinleÅŸtireceÄŸi ve bunun da Ä°srail’den baÅŸka kimseye yaramayacağı herkesin üzerinde uzlaÅŸtığı bir gerçekti.
Bu ittifakın başını BAE’nın, daha doÄŸrusu veliaht emir Muhammed b. Zayed’in çektiÄŸi de çok açıktı. O zaman herkesin cevabını aradığı soruyu daha net bir biçimde sormak gerekiyor: BAE ne yapmaya çalışıyor?
Bu kadar açık sorulan sorunun cevabı da aslında çok açık: BAE Ä°srail’in Siyonist planlarını, Ä°srail’in elinin uzanamadığı mahrem yerlere girme imtiyazını kullanarak gerçekleÅŸtirmiÅŸ oluyor.
Libya’yı tam bir ulusal ittifakın eÅŸiÄŸindeyken parçalamak üzere darbe yapan Hafter’i destekliyor. Ä°yi kötü demokrasisi ve toplumsal uzlaÅŸması gerçekleÅŸmekte olan Mısır’da darbeyi Sisi’ye yaptırarak Mısır’ı tam bir insan hakları cehennemine dönüştürüyor.
Yemen’de Husilerle savaşı, Irak’taki katliamların ve vahÅŸetlerin sorumlusu Amerikan güvenlik firması Blackwater’a ihale ederek iÅŸleri iyice iÅŸin içinden çıkarıyor. Blackwater’ın çalışma tarzını merak erenler sadece Irak’a, Ebu Gureyb ve onun ürettiÄŸi DEAÅžlı, el-Kaideli, HaÅŸdi Åžabili kirli savaÅŸa baksın.
Yemen’de BAE’nin müdahalesiyle savaşın geldiÄŸi nokta: Husilere karşı Husilerle birlikte savaÅŸ. Sonuç: Husilerin mutlak üstünlüğü. Bu süreçte Suudi Arabistan’ı da yanıltıyor ve onun için savaÅŸ gerekçesi olan Husi terörüyle iÅŸbirliÄŸi içinde politikalar yürüterek Yemen’i adım adım parçalanmaya ve giderilemeyen kaosa sürüklüyor.
Sudan, Tunus, Fas ve Türkiye’deki darbe teÅŸebbüslerinde de aynı ayak izleri görülüyor. BAE medyasının 15 Temmuz darbe teÅŸebbüsünü izleyicilerine müjde gibi verdiÄŸi, baÅŸarısızlığa uÄŸradığını da ancak öğle saatlerinde “maalesef” kaydıyla duyurduÄŸu malum. Bugünlerde BAE’nın bizzat Gülen’e Türkiye’ye karşı operasyonları karşılığında ciddi parasal destekler verdiÄŸiyle ilgili haberler yayılıyor.
Kudüs’teki Filistinlilerin topraklarını ve evlerini satın alarak ArapsızlaÅŸtırmak, Ä°srail’in önemli, ama pek baÅŸarılı olamadığı stratejilerinden. Çünkü Filistinliler hiçbir fiyata evlerini asla Ä°saillilere satmıyor. Oysa son zamanlarda Kudüs’te Arapların kendi aralarında ev satış hareketlerinin olduÄŸu gözlemleniyordu. Arkasında çıkan el de yine BAE’nin bütün bu darbe-operasyonlarında rol alan Ä°slam dünyasındaki karanlık-kirli eli Muhammed Dahlan. Ä°srail’e satılmayan evler önce buraları nihayetinde Ä°srail’e satacak Araplar tarafından satın alınmış oluyor.
Ä°srail’in Ä°slam dünyasındaki bütün bu hareketliliklere karşı tarafsızmış gibi görünen derin sessizliÄŸi, her ÅŸeyin zaten kendi planınca, Müslümanlar arasındaki Truva atları eliyle yürütülüyor olmasından kaynaklanıyor.
Bugünlerde Kudüs’teki yeni provokasyonu, Ä°slam dünyası içindeki sadık aracıları ve araçları yoluyla iyice ezmiÅŸ olduÄŸu Ä°slam dünyasının nabzını kontrol etme hareketi gibi. Ölmüş mü ölmemiÅŸ mi? Bir hayatiyet emaresi kalmamışsa yoluna böyle devam edecek. Kalmışsa, öldürücü darbeleri yapmak için o aracılar eliyle yeni operasyonları devreye girecek.
Kaynak: Yeni Åžafak
Henüz yorum yapılmamış.